Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- Rusya Parlamentosu Duma’nın Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Leonid Slutski, Telegram kanalında şu ifadelerde bulundu:"Avro-Atlantik cephesinin Pekin ve Yeni Delhi'yi Moskova’ya karşı baskı aracı hâline getirme çabası – ikincil yaptırımlar ve tarifeler yoluyla – başarısızlığa mahkûmdur. Artık küresel çoğunluğun, Batı’nın azınlık kurallarıyla hareket etmesi beklenemez. Bu açık bir çelişki olur."
Slutski, Hindistan ve Çin'in ABD’nin baskılarını açıkça reddettiklerini hatırlatarak, "Tek kutuplu dünya düzeninin ve Batı’nın geniş etkisinin sonuna gelindi. Ne Çin ne de Hindistan, küresel hegemonya iddiasındaki güçlere haraç ödemek ya da 'Amerikan istisnacılığı' için kendi bağımsızlık ve egemenliklerinden vazgeçmek istiyor," dedi.
Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Caişankar, Rusya ile ilişkilerin bağımsız değere sahip olduğunu ve üçüncü ülkelerin bakış açısıyla değerlendirilmemesi gerektiğini vurguladı. Çinli yetkililer de dış müdahalelere karşı olduklarını ve Moskova ile ilişkilerini güçlendirmeye devam edeceklerini ifade ettiler.
ABD Başkanı Donald Trump kısa süre önce Hindistan’a %25 gümrük tarifesi uygulayacağını ve Rusya ile olan dostane ilişkileri ile enerji ithalatı nedeniyle cezalandırılacağını açıkladı. Trump, "Hindistan her zaman askeri teçhizatının büyük kısmını Rusya’dan aldı ve Çin ile birlikte Rus enerjisinin en büyük alıcıları arasında yer alıyor," dedi.
Tüm bu tehditlere rağmen, Hindistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Randhir Caisval cumartesi günü yaptığı açıklamada, Hindistan'ın hâlâ Rusya'dan petrol alımına devam ettiğini belirtti. “Biz kararlarımızı sadece uluslararası petrol fiyatları ve o andaki küresel koşullara göre veririz.” dedi. Rusya, Hindistan’ın petrol ithalatının üçte birinden fazlasını karşılamakta ve Çin’den sonra ikinci büyük enerji tedarikçisidir.
New York Times’ın aktardığına göre, Hindistan hükümet yetkilileri Trump’ın tehditlerine rağmen Rusya’dan petrol almaya devam edeceklerini bildirdi. Üst düzey iki yetkili, Hindistan’ın Rusya politikalarında bir değişiklik olmadığını ve petrol şirketlerine ithalatı azaltmaları yönünde bir talimat verilmediğini söyledi.
Hindistan’daki rafinerilerin tam kapasiteyle çalıştığı ve Eylül ayı için Rusya'dan büyük miktarda petrol alımı için görüşmeler yaptığı bildiriliyor. Son günlerde ise Hindistanlı rafinerilerin, alışılmadık ölçüde yüksek indirimle iki Rus petrol kargosunu satın aldığı ve şu anda rafineri kapasitelerinin tamamen dolu olduğu belirtiliyor. Uzmanlara göre Rusya, Hindistan’ın en büyük petrol tedarikçisi hâline gelmiş durumda ve mevcut sözleşmelerin ani iptali fiilen imkânsız.
New York Times ayrıca, Trump’ın bu tehditlerinin, Hindistan ile ABD arasında devam eden ikili ticaret anlaşması müzakerelerinde bir pazarlık taktiği olabileceğini belirtti. Trump, Hindistan’ın bu anlaşmaya ulaşmak için Rus petrolü ithalatını durdurması gerektiğini söyledi.
Washington ile Yeni Delhi arasındaki ticaret gerilimi sürerken, Beyaz Saray Genelkurmay Başkan Yardımcısı Stephen Miller, Hindistan’ı Rusya’dan petrol alarak Ukrayna’daki savaşı finanse etmekle suçladı:"Trump açıkça belirtti ki, Hindistan’ın Rusya’dan petrol alarak bu savaşı finanse etmeye devam etmesi kabul edilemez."Miller ayrıca, "İnsanlar Hindistan’ın Çin kadar Rus petrolü aldığını duyduğunda şaşıracak. Bu gerçekten çarpıcı bir durum." dedi. Bu sözler, Trump yönetiminin bölgedeki önemli ortaklarından birine karşı şimdiye kadar yaptığı en sert eleştirilerden biri olarak kayda geçti.
Bu arada Çin de, ABD’nin Rusya'dan petrol alımını durdurma taleplerini reddetti. Çinli yetkililer, petrol alımının Pekin’in iç politikaları doğrultusunda gerçekleştiğini belirttiler. ABD Hazine Bakanı Scott Bassant, İsveç'in başkenti Stockholm’de gerçekleşen iki günlük ticaret görüşmelerinin ardından, Çinli yetkililere İran ve Rusya’dan petrol alımının sonuçları hakkında uyarılarda bulunduğunu söyledi.
Bassant ayrıca, Çin’in Rusya’ya 15 milyar dolardan fazla çift kullanımlı teknoloji ürünü sattığını ve bunun Moskova’nın savaş gücünü artırdığını ifade etti. ABD Kongresi'ndeki mevcut bir yasa tasarısının, Trump’a Rus petrolü satın alan ülkelere %500’e kadar gümrük tarifesi uygulama yetkisi verdiğini ve bu uygulamanın ABD müttefiklerini de Rusya’nın enerji gelirini kesmek için benzer adımlar atmaya teşvik edeceğini ileri sürdü.
Trump, 28 Temmuz Pazartesi günü, Rusya’ya Ukrayna ile barış yapması için 50 günlük süreyi kısalttığını ve 29 Temmuz’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in savaşı bitirmek için yalnızca 10 günü kaldığını, aksi takdirde Rus petrolü alıcılarının %100 ikincil tarifelerle karşılaşacağını söyledi. Bassant, “Rusya’dan ambargolu petrol alan herkes bu tarifelere hazırlıklı olmalı,” dedi.
Çinli yetkililer ise daha önce “Pekin, bağımsız bir ülkedir ve enerji ihtiyacına göre hareket eder. Petrol alımları iç politikalarımıza göre yapılır,” açıklamasında bulundu. Çin, hâlâ günde yaklaşık 2 milyon varil ile Rusya’nın en büyük petrol alıcısı konumunda; Hindistan ve Türkiye ise onu izliyor.
Moskova, özellikle Çin ve Hindistan gibi dost ülkelerle ilişkilerini güçlendirerek Batı’nın kapsamlı yaptırımlarını etkisizleştirmeye çalışıyor. Batı’nın geniş kapsamlı yaptırımları, neredeyse tüm ekonomik, ticari, mali ve bankacılık alanlarını kapsıyor. Rusya da bu çerçevede Asya ülkeleriyle, özellikle de yükselen ekonomilere sahip Çin ve Hindistan’la ilişkilerini geliştirme yoluna gitmiştir.
Çin ve Hindistan, Batı bloğunun aksine, BM Güvenlik Konseyi ve Genel Kurulu’ndaki Ukrayna savaşıyla ilgili oylamalarda çekimser kalmış ve bu konuda dengeli bir tutum sergilemek istediklerini göstermiştir. Şu anda da Batı'nın tüm baskılarına rağmen, Çin ve Hindistan, Rusya ile ekonomik, ticari, enerji ve hatta askeri ve savunma alanlarındaki ilişkilerini sürdürmekten yanadır. Bu bağlamda, Batı yetkililerinin Pekin ve Yeni Delhi'yi kendi yaptırım kampanyalarına katılmaya ikna etme girişimleri başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
Gerçekte, Çin ve Hindistan, Batı'nın isteğinin aksine, özellikle enerji alanında Rusya ile olan ilişkilerini önemli ölçüde geliştirmiştir. Amerika’nın baskılarına karşı bu iki ülke, uzun süredir ruble, yuan ve rupi gibi ulusal para birimlerini kullanarak ticaret ve savunma alanında alternatif yollar aramaktadır.
yorumunuz